BİRİNCİSİN....HOŞ GELDİNİZ..

25 Eylül 2012 Salı

ODUN ATEŞİNDE, SACDA SAZAN BALIĞI




   
               Günaydın:))
   Bu aralar blogumu ihmal ediyorum,farkındayım ama inanın çok yoğun günler geçiriyorum.Bir düzen oturtana kadar sanırım bu böyle devam edecek.Sayfamı ve sizlere misafir olmayı çok özledim:)Sayfalarınızı en kısa zamanda ziyaret edeceğimi umuyorum.Beni merak edip mail atan tüm dostlarıma teşekkür ediyorum  selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
  Bugün sizlerle şehrimizde ki , Fırat nehrinden eşimin,abisi ile  tutmuş olduğu balıklardan soframıza  düşenleri paylaşmak istiyorum.Balıklar sazan balığı ama genelde Fırat balığı diye bilinir buralarda.Amatör balıkçıların bile kolayca yakalayacağı balıklar e nede olsa sazanlar:))
                 BALIĞIN HAZIRLANIŞI:
    Balığın derisi soyularak çıkarıldıktan sonra yıkanarak her iki yüzüne de bıçakla çizikler atılır.(Böylece daha iyi pişer ve ince kılçıkları erir.)Kağıt havlunun üzerine alınarak suyu emilir.Pul biber,tuz ve kekik karışımına bulanan balıklar,sacda tereyağını  eritip kızdırdıktan sonra yağa bırakılarak kızartılır.
               SOĞAN SALATASI :
   Soğanlar halka  halka doğranarak yıkanır.Suyu süzülerek içine kırmızı biber,tuz ve sumak katılarak yoğrulur.Üzerine limon suyu ve zeytinyağı  dökülerek servis tabağına alınır.AFİYET OLSUN..
 
                          Hayatınızda ki her şeyin  gönlünüze göre olması dileklerimle,HOŞÇA KALIN:))

19 Eylül 2012 Çarşamba

KATMER


     Merhaba:))   Bugün sizlere arşivimde bekleyen ,ramazanda sahur için yaptığım katmer tarifi ile geldim.Katmer tarifini,  İftar bereketi etkinliğinde sevgili GÜLCAN ın sayfasında görmüştüm.Etkinlik için Füsun arkadaşımızın gönderdiği tarifi birebir uyguladım,sonuç harika. Kesinlikle sizlerde deneyin diyorum.
FÜSUNUNMUTFAĞI na uğrayarak arkadaşımızın yapmış olduğu katmere ve diğer tariflerine de bakabilirsiniz.
                                                      
                                                     
         KATMER 
        MALZEMELER:
2su bardağı ılık süt,
1 su bardağı ılık su,
1 tatlı kaşığı tuz,
aldığı kadar un   
Arasına;
  Göz kararı koyduğum için ölçü veremeyeceğim.Tereyağı(donması için) ağırlıkta olmak üzere biraz zeytinyağı koyduğum kabın içine 4 yemek kaşığı tahin ilave ederek karıştırıp açtığım hamurların arasına kaşıkla döküp,yumurta fırçası ile her yanına sürerek kullandım.     
                                
        

                      YAPILIŞI:
      Verilen malzemeler,kulak memesi yumuşaklığında yoğrularak yarım saat dinlendirilir.Hamur 2 bezeye ayrılarak ilk beze açılabildiği kadar açılır.Üzerine hazırladığımız yağ,tahin karışımının yarısı kaşıkla dökülerek yumurta fırçası ile her tarafına sürülür.Ortasından delinerek yanlara doğru rulo yapılarak gelinir.Bir kenarından koparılarak gül böreği şeklinde rulo yapmaya devam edilir.1 bezeden 5 tane gül böreği çıkacak şekilde ara ara koparılarak rulo yapmaya ve kesmeye devam edilir.Diğer bezeye de aynı işlem uygulanarak,hazırlanan hamurlar dolaba konularak  10 dakika soğutularak alınır.Oklava ile servis tabağı büyüklüğünde açılır.Resimlerle anlatmaya çalıştım umarım faydalı olur.Ben bahçede sacda ,odun ateşinde pişirdim.İsteğe göre tavada da yapabilirsiniz.Sac böreği tarifim için BURAYA bakabilirsiniz.AFİYET OLSUN...
   
Hayatınızda ki her şeyin  gönlünüze göre olması dileklerimle,HOŞÇA KALIN:))
      





   

12 Eylül 2012 Çarşamba

PELVERDE(ERİKTEN)



                      Merhaba:)Hoş geldiniz sayfama:)
        Bahçemde 4 adet erik ağacım var.Komşulara,akrabalara, eşe ,dosta dağıttıktan sonra başında kalan eriklerin bir kısmını bu şekilde değerlendirdim.Bir kısmı  ile de pelverde yaptım.Biz pelverde diyoruz marmelat gibi oluyor.Yalnız şekerini biraz az koyuyoruz,ekşimsi mayhoş bir tadı oluyor.Kahvaltı sofralarında ekmeğe sürüp yiyebileceğiniz gibi yemeklerin yanında çırparak su ilave edip meyve suyu gibi de kullanılır.En çok yemeklerin yanında kullanılır bizim evde.Şimdi yazarken fark ettim sulandırıp içeceğinin resmini çekmediğimi:)
    Yapılışını özetlersem ki, malzemeleri ölçü olarak veremeyeceğim eriği bahçeden kullandığım ve tartmadığım için.Topladığım erikleri yıkadıktan sonra bahçede bu işler için  kullandığım leğene döktüm.Üzerini örtecek kadar su ilave ederek kaynattım.10 dakika kaynattıktan sonra leğeni ateşten kenara alarak,ılındıktan sonra, erikleri kevgire alıp altına bir kap koyarak elime eldiven takıp iyice ezerek çekirdek ve posasının kevgirin üstünde kalmasını sağlayarak diğer posasını  aşağıda ki kaba akıttım.
     Bütün erikleri bu işlemden geçirerek kevgirin altına geçenleri tekrar pişireceğim leğende biriktirip ateşe koydum.Koyulaşana dek 35-40 dakika kaynattım.1 kilo şeker ekledim ve 10 dakika daha kaynatarak ateşten alıp,soğuduktan sonra bidona koydum.
     Erik ekşi bir meyve damak tadınıza göre siz şekerini ayarlayın.Ben az şeker kullandım,tadı ekşimsi daha hoşumuza giderek içiyoruz.Kayısı ve kuşburnu ile de pelverde yapabilirsiniz onlarda yemeklerin yanında çok güzel oluyor:)Yapacak arkadaşlarıma kolaylıklar diliyorum.
 
         HEPİNİZE GÖNLÜNÜZE GÖRE GEÇİREBİLECEĞİNİZ GÜZEL,HUZURLU GÜNLER DİLİYORUM.
                                        HOŞÇA KALIN:))

10 Eylül 2012 Pazartesi

KIŞ HAZIRLIKLARI



Merhaba:))Bugün kış hazırlıklarımı paylaşıyorum sizlerle.Son 1 aydır,güneşten faydalanıp kış için bazı gıdaları kuruttum.Bazılarını dondurucuya koydum.Aslında keşke hepsini kurutmuş olsaydım daha sağlıklı olacaktı ama neyse ki hepsinin doğal ürün olması beni  bir nebzede olsa rahatlatıyor.
Erikler,hoşaf ve gasefe yapılmak üzere çekirdekleri çıkarılıp içi açılarak güneşte kurutuldu.İyice kuruyan erikler akşam serininde toplanarak ,eriğin  gün sıcaklığı gittikten sonra(yoksa nem olur ki buda böceklenmesine sebep olur) temiz bidona altına peçete içerisinde bir avuç kaya tuzu konularak(tuz,böceklenmeyi  ve nemi önler) üstüne erik kuruları yerleştirilerek kapağı kapatılarak kaldırıldı.Maydanozlar,yıkandı saplarından ayıklanarak tepside direk güneş almayan havadar yerde kurutulup(rengi solmaması için),avuç içi  ile ovalanarak kavanozlara konularak kaldırıldı.Dağ kekiği  dalları ile kurutularak avuç içinde ovalanıp, yaprakları dallarından ayrılarak,çorbalara ve et yemeklerine kullanılmak üzere kavanozlara konuldu.Domatesler yıkanarak enine dilimlenip,tuzlandı ve kurutuldu.Kabaklar yemeklik,kızartmalık ve çorbalık olarak yıkanıp,kazıdıktan sonra doğranarak kilitli poşetlere konularak kaldırıldı.Semizotları yere yakın bir ot olduğu için temiz yıkanması açısından bir kaç su yıkanarak,sirkeli suda bekletilip bol durulanıp,suyu süzdürülerek yemeği,salatası,çorbası yapılmak üzere kilitli poşetlere  doldurulup dondurucuya  konuldu.Yemeklik,çorbalık ve mıhlası yapılmak üzere fasulyeler dondurucuya konuldu.Bir kısmı ise kurutularak yine içerisine 1 avuç kaya tuzu ilave edilerek bez torbalara konuldu.
Dolmalık biberler  yıkanıp,temizlendikten sonra güneşte soldurularak(poşetlerken iç içe geçmesi daha kolay oluyor,sert olursa kırılır)dondurucuya konuldu.Dondurucuda fazla yer kapladığı için bir kısmı ipe geçirilerek güneşte kurutuldu yine 1 avuç kaya tuzu üzerlerine serpilerek bez torbalarda kaldırıldı.

Bir tavada yeşil biberler kızartılarak,diğer tavada domates dilimleri kızartılıp(aynı anda yapıyoruz ki kaynar kaynar kavanoza koyabilelim)kavanozlara konularak kavanoz kapağı sıkıca kapatılarak ters çevrilip üzerini sofra bezi ile sararak 1 gün bekletip kapaklar kontrol edilerek kaldırıldı.Kapakların yeni olması bozulmaması açısından çok önemli.Birde eğer kaynatmadan konserve yapacaksak  malzemeyi şişelerken bile ateşin altı açık olmalı,ne kadar kaynar olursa kapak lastikleri o kadar çabuk ve tam yapışır kavanoza.Böylelikle bozulma riski olmaz.Ertesi gün kapaklar kontrol edilirken dışa bombeli ise açın şişeyi hemen tüketin içindeki malzeme beklerse bozulur.Kapak içe geçik duruyorsa birde ters çevirince sızıntı olmuyorsa  konservemiz başarılı olmuş demektir:)
Yeşil biberler küçük doğranarak yağda 5-8 dakika çevrilerek üzerine domates doğrayıp 15 dakika pişirerek az tuz atıp kışlık menemenler  kaynar kaynar  kavanozlara alınarak yukarıdaki işlemler uygulandı.Bu işlemler su içerisinde kaynatmadan yapılan bütün konserveler için aynıdır.
Aynı şekilde patlıcanlar alaca soyularak tuzlu suda bekletilerek karnıyarık ve yemeği yapılmak üzere doğranıp kızartılarak kavanozlara konuldu.
Kapya biberler,yıkandıktan sonra suları süzülerek ince doğranıp kilitli poşetlere konularak yemeklere katılmak ve salatası yapılmak üzere dondurucuya kaldırıldı. 
Her yıl kış hazırlıklarımı bu şekilde yapıyorum,kuruttuğum gıdalarda da konservelerde de hiç bir bozulma olmadan kış boyunca tüketiyoruz. Bu ay  bütün hanımlar aynı telaş içerisinde olacaklar sanırım.Sonbahar girdi.Kış kapıda sayılır,kış hazırlıklarına ,okul hazırlıkları ve  telaşesi , bayram eklenince  sonbahar bir çırpıda geçeceğe benziyor.Herkese kolay gelsin.


Bugün öğretmen atamaları yapıldı , kız kardeşimde atandı.Başta kardeşime ve bütün  öğretmen adaylarına yeni eğitim ve öğretim yılı hayırlı olur inşallah.

Hepinize gönlünüze göre geçirebileceğiniz huzurlu,mutluluk dolu bir hafta diliyorum.
  



                                                                                                                                                         HOŞÇAKALIN:))



7 Eylül 2012 Cuma

MÜRDÜM ERİĞİ REÇELİ


Günaydın:))Cumanın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.Böylesi mübarek bir günde Allah dualarımızı kabul etsin,şehitlerimizin yakınlarına Allah sabır versin.Tüm Türkiye'nin başı sağ olsun...
                       
                               
      MÜRDÜM ERİĞİ REÇELİ
   
          MALZEMELER:
2,5 su bardağı mürdüm eriği  (tartısız olunca ölçü böyle oluyor),
2 su bardağı şeker,
1 su bardağı su,
1 yemek kaşığı limon suyu

           YAPILIŞI:
    Mürdüm erikleri yıkanarak suyu süzdükten sonra çekirdekleri çıkarılıp reçeli kaynatacağımız tencereye bir kat erik bir kat şeker olarak serilir.Akşamdan sabaha bekletilerek şekerler erimiş,erikler sulanmış olarak  1 su bardağı su ilave edilerek ateşe konulur.Kaynara çıktıktan sonra ,20 dakika kaynatılır.1 yemek kaşığı limon suyu ilave edilerek 3-4 dakika daha kaynatılarak ateşten alınır.Soğuduktan sonra kuru ve temiz bir kavanoza konularak serin bir yerde muhafaza edilerek tüketilir.AFİYET OLSUN..
           Hepinize gönlünüze göre geçirebileceğiniz,güzel ve mutluluk  dolu günler diliyorum.
                                                                                                                               HOŞÇAKALIN:))

6 Eylül 2012 Perşembe

KAYISI REÇELİ

Hayırlı günler:)
  Kayısı  reçelini çok seviyorum.Özellikle yoğurda katıp yemesini çocukluğumdan beri çok severim.O zamanlar meyveli yoğurtlar yoktu ama fikri bende varmış:))
  Bu sene kayısı  çok bol oldu,bahçemdeki kayısılardan  yaptım reçelimi.Tarifim çok kolay ilk kez reçel yapacak olanlar bile hemen deneyebilirler.
  Bizim ilimizde kayısılar biraz  geç olgunlaştı.Bu nedenle çoğunuza göre tarifim gecikmiş olabilir ama arşivimde bulunsun seneye bakarsınız inşallah.Geçen hafta bizim evde reçel imalatı ile geçti günler :)
 Kayısı  reçelini de geçen hafta incir reçelinden sonra yaptım.Yarın da başka bir reçel yayınlayacağım oda geçen haftadan :)

                                 
                     KAYISI REÇELİ


            MALZEMELER:
1 kilo kayısı,
1 kilo şeker,
yarım limon suyu(2-3 tane limon tuzu da olabilir),
4 su bardağı su

          YAPILIŞI:
     Kayısıları  yıkayıp çekirdeklerini çıkararak 15 dakika bir tepsi içinde güneşe  koyuyoruz.Kayısılar  pişerken çok dağılmasın diye yaptığımız bu işlemin ardından suyu ve şekeri 10 dakika kaynatarak koyu bir şerbet hazırlıyoruz.Kayısıları şerbetin içine bırakarak 10 dakika daha kaynatıyoruz..Limon suyunu ekleyerek 5 dakika daha kaynatıp ateşten alarak,soğuduktan sonra kavanozlara koyup serin yerde muhafaza ederek tüketiyoruz.
AFİYET OLSUN..

          Hepinize gönlünüze göre geçirebileceğiniz güzel günler diliyorum.

                                                                                              HOŞÇA KALIN:))

4 Eylül 2012 Salı

TAZE İNCİR REÇELİ

         

                  Günaydın :))Bugün sizlerle incir reçeli tarifimi paylaşmak istiyorum.Eşimin arkadaşının  Trabzon'dan kendi bahçelerinden toplamış  göndermiş olduğu ,tamamen doğal incirlerle yaptım.İncir reçelini  ilk kez yapmama rağmen kıvamı,tadı oldukça güzel oldu.Bu sene çok reçel yaptım ama az az, çeşit çok oldu.İncir reçeli biraz fazla oldu onuda yaş tüketmeyi seven yok,kurutması da yağmurlara denk geldi yapamadım,ziyan olmasın diye hepsini reçel yaptım.
        İncir reçelinde suyundan çok tanesinin bol olması görüntü ve tat olarak daha hoş oluyor,yaparsanız bu ayrıntıya dikkat etmenizi önererek  geçen hafta yapmış olduğum reçelimin tarifine geçiyorum.


                                                             İNCİR REÇELİ

                   MALZEMELER:
62 adet incir(yaklaşık 2 kilo),
7 su bardağı şeker,,
yarım limon suyu,
5 bardak su

                    YAPILIŞI:
       Yaş incirin kabuklarını incecik soyarak,tencereye alıp üstünü örtecek kadar su koyarak yaklaşık 25 dakika kadar kaynatalım.İncirlerin rengi değişip,suyun altına inmeye başlamaları ile kaynar sudan alıp soğuk suya bırakalım.Soğuk suyunu süzüp,incirleri tek tek hafifçe sıkarak acı suyunu akıtalım.
       5 bardak su ve 7 su bardağı şekeri kaynatarak şerbet hazırlayalım.Oldukça koyu kıvamda bir şerbet olsun çünkü incirleri içerisine attığımızda sulanıyor.İncirleri ekleyerek hafif karıştırıp,ağır ateşte 20 dakika pişirelim.Yarım limon suyu sıkarak (2-3 tane orta boy limon tuzu da olabilir)5 dakika daha kaynatarak ateşten alalım.Soğuduktan sonra kavanozlara koyarak kaldıralım.Serin bir yerde muhafaza ederek tüketelim.Afiyet olsun..
      NOT:Ben reçelimi yaptıktan sonra Semra Ablam geldi , her yıl bahçelerinde ki incir ağacından reçel yaptığını ve 1 paket vanilya ekleyerek bir taşım kaynatsaydın tadı,kokusu daha güzel olurdu dedi.Reçelime baktım soğumuştu, limon suyunu sıktıktan sonra fazla kaynatınca rengi değiştiği için ben tekrar kaynatmadım.Ama  inşallah  bir daha yapınca vanilya ekleyeceğim.Semra ablamın tariflerine güveniyorum.Sizde incir reçeli yapacak olursanız  ateşten  almanıza yakın vanilya da ekleyin.
       Hepinize hayırlı,gönlünüze göre geçirebileceğiniz güzel günler diliyorum.
   
                                                                                                           HOŞÇAKALIN:))

1 Eylül 2012 Cumartesi

BLOGUM 1 YAŞINDA ...

 

        Merhaba sevgili arkadaşlarım,aranıza katılalı bugün tam bir yıl oluyor. 2011de Ağustosun son günü açmıştım blogumu.Ancak 1 Eylül 2011de yapmıştım ilk yayınımı.O günden bu güne hiç ummadığım bir izleyici kitlem oldu,sizlerden çok güzel yorumlar aldım,teşekkür ediyorum hepinize..
        Bana yorum yazarak veya yazmadan uğrayan misafirlerim...İstatistiklerden sayfama olan yoğun ilgiyi takip etmek inanın çok güzel bir duygu.Yazdıklarımı  gün boyu yüzlerce kişinin okuması beni nasıl duygulandırıyor anlatamam.İyi ki varsınız,daha nice yıllara hep birlikte girmek dileklerimle hepinize sevgilerimi gönderiyorum:))

                                                                                                HOŞÇAKALIN:))
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...